27 Kasım, 2015

Tüketici Testi: Renault Megane RS



Renault'un ateşli hatchback modeli Renault Megane RS, vaat ettiği sürüş özellikleri ve performans hissiyle sınıfında özel bir konuma sahip. Peki, gerçek bir otomobil tutkunu olan Uğur Durukan ÇAKILCI, Megane RS'te nasıl bir izlenim edindi?

İlk bakışta herhangi bir Megane gibi duran ancak dikkatli gözlerin Megane ailesindeki diğer modellerden kolayca ayırabileceği bir model RS. Gösterişten uzak bir tasarıma sahip olan otomobil ve ufak bir kaç spor aksesuar ile farklı olmaya çalışıyor. Sanırım merkezi tek egzoz çıkışı bunlardan en büyüğü ve araca gerçekten çok farklı bir hava katıyor. Doğruyu söylemek gerekirse biraz daha hırçın bir tasarıma sahip olsa hiçte fena olmazdı çünkü Megane RS çok daha hırçın bir tasarımı fazlasıyla hakkeden bir araç. Aynı şey iç kısım için de geçerli.

 İçine oturduğumuzda bizi klasik Megane kokpiti karşılıyor tabii ki elden geçmiş durumda. Vücudunuzu çok iyi bir şekilde saran Recaro koltuklara sahip özellikle virajlarda savrulmanızı çok güzel bir şekilde engelliyor. Ancak sürücü tarafında sağ tarafa, yolcu tarafında sol tarafa konulan koltuk sırt ayar koluna ulaşmak büyük bir sıkıntı yaratıyor neden böyle bir yere koyduklarını çözemedim. Ele çok güzel oturan direksiyona sahip olan RS, kırmızı emniyet kemerleri,dikişler ve karbonfiber detaylarla kokpitteki spor havayı arttırmayı amaçlıyor. Orta göğüste R-Link bilgi sistemine sahip olan RS bu ekran aracılığı ile turbo basıncı, fren basıncı, yağ sıcaklığı, anlık motor gücü, torku, maruz kalınan G kuvveti, 0-100km/h zamanı gibi araca dair birçok bilgiye ulaşabilmenizi sağlıyor. Ayrıca bu ekranın navigasyon özelliği de bulunmakta. R-Link aracılığı pistteki sürelerinizi kayıt edip daha sonra usb aracılığıyla bu bilgileri alabiliyorsunuz. Göstergelere baktığımızda, göstergedeki değerler dışında normal Megane'dakinden pekte farklı olmadığını görüyoruz, ben en azından Renault'dan göğüsteki R-Link'i göstergelere entegre etmesini beklerdim, bu şekilde normal Megane'larla arasında bir farklılık yaratılabilirdi. Alüminyum spor pedal seti ve kapı eşikleri spor kimliği vurgulayan diğer detaylar arasında yer alıyor.  Araçta 3 adet sürüş seçeneği sunuyor:Normal, Sport ve Race... Bu sürüş seçeneklerini sol havalandırmanı altındaki R tuşunu kullanarak değiştirebiliyoruz. R tuşunun sürüş esnasında ulaşılması daha kolay olan bir yere koyulması daha iyi olabilirdi. Sürüş esnasında tuşa ulaşıp sürüş seçeneklerini değiştirmek sürücünün dikkatini dağıtabiliyor.

Asıl önemli nokta olan aracın sürüşüne geldiğimizde RS bütün Renault modellerinden kolayca sıyrılıyor. 2.0lt Turbo beslemeli 265hp 360nm güç üreten bir motora sahip olan RS bu gücü dizginlemek için Brembo frenlere sahip. Motorda ufak bir turbo lagı bulunmakta, turbo %100 verimle çalıştığında ise film kopuyor ve deyim yerimdeyse RS'in içindeki hayvan ortaya çıkıyor. Çok hoş bir sese sahip olan RS, Sport moduna geçtiğinde sesi iyice artıyor ve motorun tepkileri hızlanıyor. Renault Motorsport'un aracın yol tutuşu konusunda gerçekten çok iyi bir iş çıkardığını söylemeliyim. Aracı kullanırken araçtaki F1 genlerini hissedebiliyorsunuz. Araç çok hızlı direksiyon tepkilerine sahip ve her saniye sizle iletişim halinde. Ayrıca kilitli diferansiyele sahip ve kilitli diferansiyelin etkisini virajlarda kolayca hissedebiliyorsunuz. Araç virajlara sanki rayda gidiyormuş gibi giriyor. Kilitli diferansiyel aracın ön kısmını yolda tutarken ESP sayesinde de arka kısmın kopması engelleniyor. Race moduna alındığında bütün elektronik kontroller kapanıyor ve aracı kullanmak sadece sizin sürüş yeteneklerinize kalıyor. Brembo frenler görevini gerçekten çok güzel yerine getiriyor ve araçtaki güven hissini arttırıyor. Araç 19 inç jantlarla geliyor ve süspansiyonu gerçekten çok sert. Bu sertlik günlük kullanımda biraz sıkıntı yaratabilse de virajlara geldiğimizde faydasının büyük olduğunu anlıyoruz, virajlarda araçta neredeyse hiç yatma yok. Tabii ki bunda aracın fazlasıyla hafif olmasının da etkisi büyük, hiç hantal hissettirmiyor. RS yol tutuşu konusunda ciddi derecede iyi bir araç olmuş. Zaten Nurburgring gibi dünyanın en zor pistlerinde birinde ön çekişli araçlar kategorisinde tur rekorunu elinde bulundurması da bunun en büyük kanıtlarından biri. Sadece 6 ileri manuel şanzıman ile alınabilen RS, gerçekten çok güzel bir vites kutusuna sahip. Vites geçişleri kısa ve sert yapılmış. Aynı zamanda performanslı bir araçtan beklendiği üzere debriyajda sert. İlginç bir şekilde araç Stop- Start sistemine sahip. Bu teknoloji kullanılarak yakıt tüketimi düşürülmeye çalışılmış ancak böyle performanslı bir modelde buna ne kadar gerek var orası tartışılır. Ben gereksiz ağırlık yarattığı düşüncesindeyim.


Son olarak 45.000 euro fiyat etiketine sahip olan RS'e herhangi bir Renault olarak bakılmaması gerektiğini, özellikle bir Renault'ya bu para verilir mi? gibi sorularla ön yargılı davranılmaması gerektiği düşüncesindeyim. Bence RS fiyatını sonuna kadar hak ediyor. Ayrıca RenaultMotosport'u böyle bir araç üretme cesaretinden dolayı tebrik etmek lazım, dünyanın en zor pistlerinden biri olan Nurburgring'te kendinden çok daha güçlü arabaları geçebilecek bir araç yapmak her firmanın cesaret edebileceği bir şey değil...

0 yorum:

Yorum Gönder